Friday, 21 August 2009

Yaptırımların izleri TC protokollerinde var!





YKP, Kıbrıs’ın kuzeyindeki son durumu değerlendirdi
Yaptırımların izleri TC protokollerinde var!



YKP Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı, Kıbrıs’ın kuzeyindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Konu ile ilgili açıklama şöyle:

Kıbrıs’ın kuzeyinde, 74 sonrası oluşturulan rejim, savaş ganimetlerinin tükenmesi ile krizlere girmeye başlamış, özellikle 80’lerin ortasından beri, daha fazla TC yardımına muhtaç hale getirilmiştir. Her gelen idare, yardımı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmış, TC yönetimleri kendi uydusu hükümette kalsın diye önce buna ses çıkarmamış, paranın suyunu çekmesi sonrası da sanki haberi yokmuş gibi “daha fazla denetim” adı altında, kuzeydeki yapılar üzerinde daha da hakimiyet kurmuştur.

Son dönemde, adı yıkım paketine çıkan, ama altındaki imzacıları sürekli değişen bir sürü TC-KKTC protokolü imzalandı. En meşhurları UBP-TKP’ninkiler oldu, ama devamcıları da bu yapılanları aratmadı… Son 10 sene içinde ise bu protokol işleri, “otomatiğe” bağlandı.

Protokollerde ne yazılıyorsa, peyder pey uygulanmakta, hatta imzacı değişse bile yeni acenta seçimde ne söylerse söylesin, kucağında bulduğu protokolü uygulamakla yükümlü… Eskiden mukayese edermiş gibi yapılırdı, artık o da yapılmıyor…

CTP imzaladı şimdi UBP buna uygun pratik işleri yapıyor ama, sanki kimsenin haberi yoktu da şimdi haberleri olmuş gibi, herkes muhalefet havasında…

Yapılan işlerin neye göre yapıldığını ve bundan sonra ne olacağını görmek isteyenler, özellikle son dönemdeki CTP-DP ve CTP-ÖP hükümetlerinin imzaladığı protokollere baksınlar…

Bu protokollerde, yalnız ekonomik tedbirler yoktur, dini ve milli törenlerin yapılması için ayrılan paralar da yazılmıştır. Bu protokollerin eklerinde de bunların neler olduğu yazılmıştır. İmzaladıkları belgelerin hayata geçirilmesine sanki tepki duyuyormuş gibi yapanlar utanmalıdır…

Protokollerden haberi olmasına rağmen, yapamayacaklarını bilmelerine rağmen, seçimlerde vaatler veren UBP da, iki kere utanmalıdır, çünkü hem yalancıdır, hem de halkı kandırmıştırlar…

Tüm bunlarla beraber, bir acentadan daha fazlasını bekleyip, seçim sonuçlarından hala bir şeyler bekleyen Kıbrıslıların, geleceklerinin sandıkta değil, sokakta olduğunu, anlamasını ve buna uygun tavırlar sergilemesini, aksi halde “kendi düşenin ağlama hakkı”’nın olmayacağını hatırlatırız.

Askeri, nüfusu ve ekonomik araçları kullanarak, Kıbrıs’ın kuzeyini bir ili haline getiren TC’nin, burada hakimiyet kurmasını ve kendi dayatmasını da hala hayretle karşılayanlara, bir kez daha hatırlatırız ki, hükümetçilik oynayarak, seçim davulu çaldığında heyecanlanarak, yalnızca acentaya alternatif olunabilir ama rejim değişikliği sağlanamaz…

Bu koşullar altında YKP bir kez daha Kıbrıs’ın ve Kıbrıslıların birleşmesi için mücadele edenleri, acenta değil rejim değişikliği için mücadeleye çağırır…




YKP Basın Bürosu
20 Ağustos 2009
http://docs.google.com/View?id=dcx7fgtb_10fxbtp5f6

[machine-generated traslation to english]:
http://translate.google.com/translate?hl=en&sl=tr&tl=en&u=http%3A%2F%2Fdocs.google.com%2FView%3Fid%3Ddcx7fgtb_10fxbtp5f6


~~~~~~~~~

No comments:

Post a Comment